Son güncelleme: Nisan 14, 2022
“Bedeninin sesini dinle” tavsiyesi son yıllarda özellikle spor ve ruh sağlığı alanlarındaki uzmanlar tarafından sıkça kullanılıyor. Bu ifadeye aşina olsan da hala ne anlama geldiği ile ilgili kafa karışıklığı yaşıyor olabilirsin. İlk bakışta klişe bir kişisel gelişim cümlesi gibi duran bu tavsiyenin asıl manasını kavramak, antrenmanlarından daha fazla verim almanın ve daha tatminkar bir hayatın anahtarı olabilir.
Bedeninin sesini dinlemek; bedeninden gelen kalp atış hızı, ağrı, açlık, susuzluk gibi sinyallerin farkında olmak anlamına geliyor. Bu durum bilimsel olarak “iç duyum” kavramı ile ifade ediliyor. Altıncı duyu olarak da bilinen iç duyum, bedeninde olan bitenlerin beyin tarafından algılanmasını sağlıyor.
Yapılan çalışmalar, iç duyum becerisi gelişmiş kişilerin tatmin duygularının daha yüksek olduğunu, duygularını daha iyi düzenleyebildiklerini ve antrenmanlarından daha fazla verim aldıklarını gösteriyor. İçsel uyaranlara kulak vermek limitlerini zorlaman için en uygun zamanı, yavaşlamaya ihtiyacın olan anları ve açlık sinyallerini daha doğru anlamana yardımcı oluyor.
Fakat bedeninin sesini dinlemek her zaman çok kolay olmayabiliyor. Zihin ve beden arasındaki bağlantıyı güçlendirmek biraz zaman alsa da bu süreçte birkaç ipucuna dikkat etmen fayda sağlayabilir:
Bedenini olduğu gibi kabul et
Bedeninle sağlıklı bir ilişki kurmak istiyorsan işe önce onu olduğu gibi kabullenerek başlamalısın. Bir arkadaşını olduğu kişi olarak kabullenmediğini ve sürekli olarak eleştirdiğini hayal et. Aranızda gerçekten açık ve kaliteli bir iletişim gerçekleşebilir mi? Aynı şekilde bedenini de bir dostun gibi görmeli, onu olduğu haliyle yargısızca kabul etmelisin.
Elbette bedeninle ilgili bazı özellikleri daha fazla, bazılarını ise daha az sevmek olağandır. Fakat kendini çekiştirmek, “kusurlarını” bir eksik olarak görmek yerine onların seni sen yapan unsurlar olduğunu fark etmelisin.
Kendine verdiğin değeri güçlendir
Kendine değer veren insanlar, kendilerini içinde bulundukları süreçten öncelikli bir konuma koyarak bedenlerinden gelen sinyalleri önemser, durmaları ve ilerlemeleri gereken zamanı bu sayede anlayabilirler. Fakat kendini yeterli ve değerli bulmakta zorluk yaşayan biriysen, bu durum kendini antrenman planının gerisinde tutarak içsel uyaranlarını göz ardı etmene yol açıyor olabilir.
“Mola vermek zayıf olduğumu gösterir” inancını yık
İç sesin, başladığın bir antrenmanı tamamlamadan önce mola vermenin senin zayıf biri olduğun anlamına geldiğini fısıldıyor olabilir. Fakat bu fısıltı bir radyo kanalını dinlerken araya giren düzensiz sesler gibi bedeninden gelen asıl sinyalleri duymanı engeller.
Dinlenmek bir yenilgi değil, daha zor antrenmanlar için güç toplama fırsatı, gelişim sürecinin bir parçasıdır. Bu iç sesi sık sık duyuyorsan, kendini neden sürekli daha fazlası için zorlamak istediğin üzerine düşünmek, sahip olduğun inancın kök nedenini anlamana ve böylece bu inancı yıkmana yardımcı olabilir.
Motivasyona ihtiyacın olan ve durman gereken zamanı birbirinden ayır
Bedeninin sesini dinlemek, sınırlarını zorlamaktan kaçınmak anlamına gelmez; bedeninin ne zaman zorlanmaya, ne zaman dinlenmeye ihtiyacı olduğunu ayırt etmeyi öğrenmek anlamına gelir. Bazen antrenmana başlamak için kendini motive hissetmiyor olabilirsin fakat her güne aynı motivasyonla başlamak ne kadar gerçekçi bir beklenti olabilir ki?
Biraz motivasyona mı yoksa ara vermeye mi ihtiyacın olduğunu anlayabilmenin basit bir yolu var: Önce derin bir nefes al, ardından matına geçerek ısınma hareketlerine başla ve nasıl hissettiğine bakarak devam edip etmeme kararını ver.
Bir öneri: Çaba sarf etmene rağmen antrenmanın içindeki hareketleri doğru şekilde yapmakta zorlanıyorsan biraz dinlenmenin vakti gelmiş demektir.
Mindfulness pratiklerini deneyimle
Mindfulness, kişinin o andaki varlığını yargısızca gözlemleyebilmesi esasına dayanan bir anlayıştır. Meditasyon, beden tarama ve yoga gibi pratiklerle günlük hayatında mindfulness için alan açabilirsin. Günde yalnızca 5 dakikanı ayırmanın bile fark edilir bir değişim yarattığını göreceksin.
Antrenman günlüğü tut
Yazmak bedeninden gelen sinyalleri anlayabileceğin bir dile çevirmek için en iyi araçtır. Antrenman öncesi ve sonrası hislerini, gözlemlerini aktardığın bir günlük tutmayı dene. Bu basit çalışma, antrenman rutinine dair daha derin bir farkındalık kazanmanı sağlayacak.
Diyelim ki, haftada 3 HIIT antrenmanı yaptığında kuvvet egzersizlerinde daha düşük bir performans sergiliyorsun. Günlüğüne baktığında bu durumu fark edebilir ve bu sayede kuvvet antrenmanından önce bedeninin iyileşmesi için gerekli zamanı tanıdığın yeni bir antrenman planı oluşturabilirsin.
Sonuç olarak
Bedenin sesini dinlemek kafa karıştırıcı bir ifade gibi görünebilir, fakat bu yazıyı okuduğuna göre artık bunu uygulamaya başlayabilirsin. İlk zamanlar bedenine yabancı hissedebilirsin; böyle anlarda kendine nazik bir biçimde, içsel uyarılarına kulak vermenin kolay bir süreç olmadığını ve zamanla bu beceriyi geliştireceğini hatırlat.