Index
Son güncelleme: Eylül 1, 2023
Söz konusu insan duyguları olduğunda, kesin nedenler veya sonuçlardan bahsetmenin zorlaştığını hepimiz biliyoruz. Duygusal açlık sonucu ortaya çıkan duygusal yeme bozukluğu da işte böyle bir durum; tek bir nedeni veya tek bir tedavi yöntemi yok.
Kişiyi anlık olarak rahatlatan duygusal yeme alışkanlığı, önüne geçilmediği takdirde hem kilo kontrolünü hem de fiziksel ve ruhsal sağlığı ciddi şekilde tehdit edebiliyor. Stres ve yalnızlığın artmasıyla beraber her geçen gün daha fazla kişiyi etkisi altına alan duygusal açlığın tanımına, nedenlerine ve bu yeme bozukluğunun tedavi yöntemlerine yakından bakalım.
Duygusal açlık nedir?
Gece karnın hiç aç değilken, sadece can sıkıntısından bir şeyler atıştırdığın oldu mu? İşte duygusal açlık bu örnekte olduğu gibi, gerçek fiziksel açlık veya herhangi bir sosyal gereklilik olmadığı halde kişinin yemek yeme isteği duymasıdır.
Bu durumun alışkanlığa dönmesi ve kişinin üzüntü, stres, can sıkıntısı, endişe ve hatta bazen mutluluk anlarında, bu duygularla başa çıkmak için yemek yemeye yönelmesi duygusal yeme bozukluğu olarak tanımlanır. Duygusal yeme bozukluğu yaşayan kişi duygularla başa çıkmak veya dikkatini dağıtmak için yiyecekleri araç olarak kullanır.
Duygusal açlık sırasında insanlar genellikle bol şekerli, yağlı veya karbonhidrat oranı yüksek yiyeceklere yönelir, çünkü bu yiyecekler geçici bir rahatlama ve keyif hissi sağlar.
Duygusal yeme belirtileri nelerdir?
Duygusal yeme fiziksel açlık nedeniyle yemek yemekten farklıdır. Fiziksel açlık vücudun beslenmeye, yani kaloriye ihtiyaç duyduğuna dair doğal bir sinyalken, duygusal yeme psikolojik faktörler tarafından yönlendirilir. İkisi arasındaki ayrımın farkına varmak, duygusal yemeyi yönetmek ve daha sağlıklı başa çıkmak için önemlidir.
Duygusal yemenin belirtileri şunlardır:
- Ani aşermeler: Duygusal yemenin ayırt edici özelliklerinden biri, belirli rahatlatıcı yiyeceklere yönelik yoğun isteğin aniden başlamasıdır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu yiyecekler genellikle yüksek oranda şeker, yağ veya karbonhidrat içerir ve geçici bir rahatlama hissi sağlar. Örneğin bir anda canının o sevdiğin cipsi veya gofreti çok fazla çekmesi buna örnek verilebilir.
- Açlık olmamasına rağmen sık yemek yeme: Duygusal yiyiciler vücutlarından gelen açlık ve tokluk sinyallerini fark edemezler ve dolayısıyla gerçekten aç olmadıkları halde sıklıkla yiyecek tüketirler.
- Sürekli yalnız yemek yeme isteği: Yemek yerken kendini sosyal ortamlardan izole etmek, çoğunlukla tek başına yemek yemeyi tercih etmek de duygusal açlık yaşayan kişiler arasında sık görülür. Bunun altında yatan neden, kişilerin yemek yemeleriyle ilgili dışarıdan gelebilecek eleştiri ve yargılardan kaçmak istemeleridir.
- Duygusal gelgitler: Bir duygusal yeme atağının ardından kişiler genellikle bu ani yeme krizine teslim olup sağlıksız ve yüksek kalorili yiyecekler yedikleri için suçluluk, utanç veya pişmanlık gibi duygular yaşayabilirler.
Duygusal açlık nedenleri
Duygusal açlık hissi ve duygusal yemek yeme dürtüsü çok çeşitli psikolojik faktörler ve durumlar tarafından tetiklenebilir. Bu nedenleri anlamak, kişilerin duygularıyla başa çıkmanın bir yolu olarak neden yemeğe yöneldiklerine ışık tutabilir.
Duygusal yemenin ardındaki bazı yaygın nedenler şunlardır:
- Stres: Duygusal yemenin en yaygın tetikleyicilerinden biri strestir. Kişiler yüksek düzeyde stresle karşı karşıya kalınca gerginliği geçici olarak hafifletmenin ve rahatlama hissi sağlamanın bir yolu olarak kendilerine keyif veren yiyeceklere yönelebilirler.
- Üzüntü ve yalnızlık: Üzüntü ve yalnızlık hissi de duygusal yemeye yol açan faktörlerdendir. Bu durumu yaşayanlar yiyecekleri, kendilerini rahatlatan birer arkadaş gibi görmeye başlayabilirler.
- Gerginlik: Gerginlik, artan huzursuzluk duygularından uzaklaşmak için yemek yeme dürtüsünü tetikleyebilir. Yemek yeme eylemi, dikkati endişelenmeye neden olan düşüncelerden başka yöne çekmenin bir yolu olarak hizmet edebilir.
- Can sıkıntısı: Uyaran (farklı ortamlardan gelen ses, ışık, koku gibi faktörler) ve insan etkileşimi eksikliği, kişiyi can sıkıntısından yemek yemeye sevk edebilir. Yemek yemek, zaman doldurmanın ve geçici bir zevk veya heyecan duygusu sağlamanın bir yolu haline gelir.
- Rutin ve alışkanlık: Bazen duygusal yeme, belirli durumlara veya duygulara verilen alışılmış bir tepki haline gelebilir. Örneğin, gerçek bir fiziksel açlık olmasa bile televizyon izlemek bir şeyler atıştırmayla bağlantılı hale gelebilir ve artık her televizyon karşısına oturduğunda canın yemek yemek isteyebilir.
- Düşük özgüven: Özgüveni düşük olan kişiler rahatlamak veya ruh hallerini geçici olarak yükseltmek için yemeğe yönelebilirler.
- Kültürel ve sosyal etkiler: Toplumsal normlar ve kültürel uygulamalar da duygusal yemede rol oynayabilir. Sosyal ortamlar, aile etkinlikleri ve kültürel gelenekler genellikle yeme davranışlarını etkileyebilecek alışkanlıklara yol açar.
- Olumsuz beden imajı: Vücudunun dış görünüşünden memnun olmayan kişiler bu konudaki mutsuzluklarıyla başa çıkmak için yemek yemeye yönelerek bedenleri hakkındaki olumsuz düşüncelerini bastırmaya çalışabilirler.
Duygusal yeme bozukluğu tedavisi nasıl uygulanır?
Duygusal yeme bozukluğunun herkes için geçerli olan, tek bir tedavisi bulunmuyor. Duygusal açlıktan muzdarip olanların yararlanabileceği yöntemlerden bazıları şöyle:
- Mindful yeme pratikleri: Farkındalıklı, yani “mindful” bir tavırla yemek yeme pratiği, yemek sırasında 5 duyudan gelen hislerle ilgili farkındalığı artırır. Yemeklerin tatlarının, dokularının ve aromalarının keyfini çıkararak yemek dürtüsel yemek yemeyi azaltır.
- Dikkati başka yöne çekmek: Duygusal yeme eğilimini her fark ettiğinde yemek haricinde şeylere, örneğin egzersiz yapmaya, sevdiğin bir arkadaşınla kaliteli vakit geçirmeye veya sevdiğin bir hobine vakit ayırmaya yönelmek, yemek yemeyi bir başa çıkma mekanizması olarak görmenin önüne geçebilir.
- Kalori hesabı yapmamak: Beslenmede kalori hesabı yapmak veya kilo vermek için şok diyetler uygulamak, hem fiziksel sağlık hem de ruhsal sağlık için oldukça sakıncalı. Bunun yerine daha sürdürülebilir ve aç kalmadan devam ettirilebilen aralıklı oruç gibi yöntemlerin oruç aralığı nispeten kısa olan çeşitlerini (örneğin 12/12 veya 14/10 gibi yöntemler) deneyebilirsin. Yeme aralığı içerisinde kalori ve yiyecek kısıtlaması olmadan beslenmek psikolojik olarak oldukça rahatlatıcıdır.
- Stres yönetimi teknikleri: Mindfulness, yoga ve nefes teknikleri gibi stresle baş etmeyi sağlayan uygulamalardan yardım alarak duygusal yemenin ardındaki kök nedenin çözülmesine katkı sağlayabilirsin. Böylece zorlayıcı anlarda yemek yemeye yönelme ihtimalin azalır.
- Bilişsel-davranışçı terapi (BDT): Uzman bir psikolog tarafından uygulanması gereken bu terapi yöntemi, duygusal yeme ile ilişkili olumsuz düşünce kalıplarının yeniden yapılanmasına yardımcı olur. Böylece sağlıksız alışkanlıklarını daha sağlıklı alternatiflerle değiştirmek kolaylaşır.
Özetle
Duygusal yemek yeme, çok çeşitli psikolojik faktörlerden kaynaklanabiliyor ve tedavi etmeye yönelik adımlar atılmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Eğer duygusal açlık hissi yaşıyorsan, ilk önce seni nelerin tetiklediğini bulmaya çalışarak tedavi yöntemlerinden sana en uygun olanı dene. Duygusal yeme bozukluğu ile tek başına mücadele etmek kolay olmadığı için güvendiğin yakınlarından veya bu alanda uzmanlaşmış profesyonel terapistlerden de bu süreçte yardım alabilirsin.