Son güncelleme: Mayıs 30, 2023
Anksiyete (kaygı) herkesin zaman zaman yaşadığı bir duygu. Bu kadar yaygın görülen bir duygu ile baş etmek ise öğrenilebiliyor. Bu 3 uygulanabilir yöntemi hayatına dahil ederek kaygınla başa çıkabilirisin.
Anksiyete (Kaygı) nedir?
Kaygı, herkesin zaman zaman yaşadığı normal bir duygudur. Beynin strese tepki verme ve kişiyi potansiyel tehlikelere karşı uyarma şeklidir. Günümüzün potansiyel tehlikeleri arasında vahşi hayvan saldırıları gibi şeyler olmasa da başka unsurlar da kaygıya neden olabiliyor. Biriyle ilk kez randevuya çıkmak, işini kaybetme riski, yaklaşan önemli bir sunum ve daha pek çok şey kişinin kaygılı hissetmesine yol açabiliyor.
İnsanlar çoğunlukla çevrelerinde olup bitenleri kontrol etmek ister. Kaygılı hissetmenin temelinde çoğu zaman bu kontrolü elde tutamama hali vardır. Özellikle belirsizlik dönemlerinde kaygı artar.
Kaygı hissettiğinde ne olur?
Herkesin kaygı yaşadığındaki tepkileri farklıdır. Kalp çarpıntısı, boğazda kuruluk, nefes almada güçlük, avuç içlerinin terlemesi en yaygın görülen kaygı belirtileridir.
Kaygı ile nasıl başa çıkabilirsin?
Kaygılı hissetme durumuyla baş etmenin kolay olmadığı bir gerçek, ancak kaygının yarattığı rahatsız edici duygularla başa çıkmak için bazı yollar var.
1) Kaygının tetikleyicilerini belirle
Herkesin kaygı yaşamasının arkasında farklı tetikleyiciler yer alır. Kaygı ile baş etmenin en iyi yolu, bu tetikleyicileri belirlemektir. Tetikleyicilerini, yani bir anlamda düşmanlarını, ne kadar iyi tanırsan onları yenme şansın da o kadar yükselir.
Bu tetikleyiciler neler olabilir? Patronun, ailenden biri, gireceğin önemli bir sınav, işte/okulda seni rahatsız eden birilerinin varlığı veya herhangi başka bir şey senin tetikleyicilerin arasında yer alıyor olabilir.
Kendini stresli ve kaygılı hissettiğinde o anki düşüncelerini, duygularını, kaygıyla beraber yaşadığın fiziksel belirtileri bir deftere yazmayı dene. Sende endişe ve kaygı gibi duyguları neyin tetiklediğini, bedeninin ve zihninin bundan nasıl etkilendiğini fark ettikçe bu konuların zihninde kapladığı yer azalacak ve belki eskisi kadar kaygı yaratmayacak bir hale gelecektir. Sorun yaratan düşüncelerin aslında o kadar da önemli ve kaygılandırıcı olmadığını fark etmen de olası.
2) Olumsuzluk yaratan faktörleri olabildiğince hayatından çıkar
Her olumsuzluk yaratan faktörü hayatından çıkarman mümkün olmasa bile, bazılarının vazgeçilebilir olabileceğini fark etmeye çalış.
Seni kaygılandıran şeyler en basitinden belli bir diziyi seyretmek, haberleri okumak veya belirli bir arkadaşınla sohbet etmek olabilir. Bu kaygı yaratan faktörlerin farkında olup kendini o alanlardan uzaklaştır. Tamamen hayatından çıkaramasan bile, olumsuz faktörleri kendinden uzak tutmak için elinden geleni yap.
3) Eşit nefes tekniğini dene
Kaygı yaşadığın bir durumun içindeysen ve bunu değiştirmek için hiçbir şey yapamıyorsan, yogik bir nefes egzersizi olan “eşit nefes” tekniğine bir şans ver.
Nefes alma ve verme sürelerinin eşitlendiği bu egzersizde nefes alırken 4’e kadar say. 4’e ulaştıktan sonra hiç ara vermeden nefes vermeye başla ve bu esnada içinden tekrar 4’e kadar say. Nefes alış ve verişlerini sayarken 4’e ulaşman mümkün olmuyorsa bu sayıyı azaltabilir veya ihtiyacına göre artırabilirsin. Önemli olan, nefes alıp verme sürelerinin birbirine eşit olması. Egzersizi yaparken, dikkatini saymakta olduğun sayılara yönlendir ve en az 5 dakika boyunca bunu yapmayı sürdür. 5 dakikanın sonunda canın devam etmek istiyorsa egzersizini uzatmaktan çekinme.
Egzersizi yaparken kendini rahat ettir, oturur ya da yatar pozisyonda olabilirsin. Nefes alış ve verişler sırasında saydığın sayılara daha iyi konsantre olabilmek için gözlerini kapatabilirsin. Bu nefes egzersizinin sonunda kalp atış hızının yavaşladığını, kaygı duygunun ve onun yarattığı fiziksel semptomların azaldığını hissedebilirsin.
Özetle
Bu yöntemleri uygulamak, sorunlarından kaçmanı değil onları fark edip senin için daha az rahatsız edici bir hale getirmeni sağlayacaktır.